İçindekiler ;
Dikkat !
Önemli not alanı
1. Alışveriş Davranışları
Alışveriş davranışlarını anlamak ve ona uygun stratejiler geliştirmek her pazarlama uzmanının sahip olması gereken bir yetenektir. Alışveriş, insanlık tarihinden beri farklı şekillerde hayatımızda olan sosyal bir davranıştır. Bu davranışlar çağın ihtiyaçlarını hem belirleyen hem de ondan etkilenen bir konumda durmaktadır.
Bununla ne kastediyoruz? İnsanlar yaptıkları alışverişlerle pazaryerinin seyrini belirleyebiliyor ve bir ürünü başka bir ürünün önüne geçirebiliyorlar. Ancak aynı zamanda pazarlama stratejilerini çok iyi kullanabilen pazarlama uzmanları insanların ihtiyacı olmayan şeyleri de ihtiyaç haline getirebiliyorlar. Akıllı telefonların hayatımıza girmesi ve gelişme seyri bunun en açık örneği. Akıllı telefonlar olmadan önce de iletişim sağlanırken akıllı telefonlar ile birlikte iletişimin seyri değişti. Artık insanlar birbirleriyle daha sık iletişim kuruyorlar ve daha hızlı dönüşler almak istiyorlar. Teknolojideki bu hızlı değişimler dijital pazarlamanın da gelişmesine fazlaca katkı sağladılar. Artık her şey dijital dünyada var olmaya çalışıyor. Bu var olma çabasını başka bir yandan “yok olmama çabası” olarak da görebiliriz. Pazarlama dünyası dijitale kaydıkça, geleneksel pazarlama yöntemlerini kullananlar zorlanmaya başladılar. Bu işin kazananı, ya işini tamamen dijitale taşıyabilenler ya da hem dijital de hem gerçek mekanda faaliyetine devam edebilenlerdir. Ancak her halükarda dijital pazarlama işin içindedir.
2. Alışveriş Davranışlarını Anlamanın Önemi
Alışveriş davranışlarını anlamak, alışveriş yapma isteğimizi anlamaktan geçiyor. İnsanlar doğdukları andan itibaren dünyayı anlamaya ve yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Dünyayı anlama isteği de hayatta kalma çabalarıyla alakalı görünüyor. Hayatta kalmaya çalışırken belirli davranış normları ediniyor. Alışveriş de bu davranışlardan birisi. Alışveriş sayesinde ihtiyaç duyduğu ürünü ya da hizmeti bir bedel karşılığında elde edebiliyor. Bu sayede kendisinde olmayana ulaşabiliyor kendisinde olandan da verebiliyor. Maaş karşılığı çalışmak gibi. Çalışırken emek verip karşılığında para alıyor. Aslında yaptığımız her şey bir alışveriş şemsiyesi altında toparlanabilir. Hayatta kalma çabamızı yalnızca eğitim, barınma gibi başlıklar altında değerlendirmemek gerekiyor. Keyif alarak yaşamak ya da tatil yapabilmek de hayatta kalma çabamıza örnek olarak verilebilir. Öyle ki bunların bir hak ya da ihtiyaç olabileceğini göz ardı ediyoruz. Ancak birçok insana hayalini sorduğunuzda huzurdan, mutluluktan bahsedecektir. Bunun altında yatan düşünce aslında çalışmak istememek de değil. Sadece çalıştığının karşılığını “istediği” şekilde alabilmektir.
Bu açıdan bakınca hayatta kalma çabasındayken hayattan keyif almayı istemekte bir sakınca olmadığı görülecektir. Herkesin keyif algısı da kendisine göre değişir. Alışveriş yapmak da bir keyif olabilir mi? Çalışıp kazandığı parayla “istediğini” yapmak bir keyif olarak sayılabilir. Hem ihtiyaçlarını karşılayabilmenin verdiği keyif hem de keyif almak için ihtiyaçlarını karşılama isteği. Bunlar birbiriyle alakalı görülüyor.
İnsanların sizin yaptığınız hizmeti ya da ürünü alırken hangi ihtiyaca cevap verebildiğinizi ya da keyif, mutluluk uyandırıp uyandıramayacağını kestirmelisiniz. İnsanlar hayatta kalmak için üretmeye ihtiyaç duyarlar. O halde ürettiğiniz şeyin hedefinizdeki insanların ne kadar ihtiyacına dönük olduğunu anlamak gerekiyor.
Alışveriş davranışlarını anlamaya çalışırken kaçırılan nokta keyif alma noktası. İyi bir pazarlamacı insanların beklentilerinin ne olduğunu anlama yetisine de, ne olabileceğini öngörme yetisine de sahip olmalıdır. Doğru stratejilerle pazarlamasını yapamayacağınız şey yoktur.
Sonuç;
Metin
